logo
add image

İSRAİL’İN KATLİAMLARINA 2’NCİ PROTESTO










Baromuzun Başkanı Av. Yasin ŞAMLI, İsrail'in soykırım boyutundaki saldırılarını ikinci kez basın açıklamasıyla kınadı. İstanbul 2 Nolu Baro üyesi avukatların cüppeleriyle katıldığı İsrail Konsolosluğu önündeki basın açıklaması, dün saat: 16.00’da yapıldı. Başkan Av. Yasin ŞAMLI, “İsrail, dünyanın gözü önünde Gazze’de soykırım yapılıyor.

Gazze’li çocukları katlediyor. Hukuku katlediyor. İnsanlık onurunu katlediyor” dedi.


Başkan Av. Yasin Şamlı’nın açıklaması şöyle:


AVUKATLARDAN İSRAİL’E BİR PROTESTO DAHA

 “Sayın basın mensupları

Değerli meslektaşlarım

İnsafını ve vicdanını kaybetmemiş bütün insanlar…

Bütün dünyanın gözü önünde Gazze’de soykırım yapılıyor.

İsrail katlediyor.

Gazze’li çocukları katlediyor.

 Hukuku katlediyor.

İnsanlık onurunu katlediyor.

Bir gün ihtiyaç duymaları muhtemel merhameti katlediyor.

Bu soykırıma ve katliama Amerika destek veriyor. Bu desteğe şaşırmıyoruz.

Biz Amerika’yı Hiroşima’dan tanıyoruz.

Nagazaki’den tanıyoruz.

Dünyanın kana bulanmış bölgelerinden tanıyoruz.

Bu soykırım, bu katliam; hukuka, ahlaka, insani değerlere aykırı şeytani bir plandır.

Bu şeytani planın Gazze ile sınırlı olmama ihtimali büyüktür.

Bu şeytani zihniyet; sınırları değiştirmek için Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın başka bölgelerini de kana bulama planı yapmış olabilir. Üçüncü dünya savaşını çıkarmayı, insan neslini ifsad etmeyi amaçlamış olabilir. Bunun işaretlerini görüyoruz.

Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın; İnsani, ahlaki değerlere, insan haklarına saygılı olan herkesi bu soykırıma karşı durmaya çağırıyoruz.

Hastahane bombalamak, çocuk öldürmek, savaş hukukuna aykırı silahlar kullanmak korkaklıktır. Anadolu’da güzel bir söz vardır. Korkunun ecele faydası yoktur.

Soykırıma tabi tutulan Filistinliler fiilen devletsizdir. Mazlumdur.

Filistin denildiğinde, gözümüzün önüne anne babasının kucağında can veren parçalanmış bebekler gelmektedir.

Filistin denildiğinde gözümüzün önüne köpeklere parçalatılan çocuklar gelmektedir.

Filistin denildiğinde gözümüzün önüne onlarca İsrail askeri tarafından kol kemikleri kırılan çocuklar gelmektedir.

Filistin denildiğinde gözümüzün önüne saatlerce bir duvar dibinde başını mermilerden elleriyle korumaya çalışan, feryat eden en sonunda o zalimce kullanılan mermilere hedef olup can veren çocuk ve babası gelmektedir. 

Filistin ile ilgili haberleri takip etmeye; vicdanı kararmamış, insanlık onurunu yitirmemiş hiçbir insanın psikolojisi artık dayanamamaktadır.

Savaşında bir hukuku ve ahlakı vardır. Savaşmayan, savaşla ilgisi olmayan masum kadınların ve çocukların bombalarla katledilmesi düşmanla savaşmak değil, insanlık onuruyla savaşmaktır. İnsanlık suçudur. Terördür.

Terör aynı zamanda bir insanlık suçudur. Eğer terör eylemi bir devlet eliyle işleniyorsa daha vahimdir. Zira bu durumda terör eylemi devlet gücüyle işlenmektedir.

İsrail’in işgal ettiği topraklar Filistin toprağıdır. Filistin halkının davası haklı bir davadır. Filistin halkının mücadelesi haklı bir mücadeledir.

Bu nedenle, insanlık onuru ve hukukçu mehabetiyle; İstanbul 2 Nolu Barosu olarak; uğradıkları adaletsizlik ve maruz bırakıldıkları zulme karşı haklı davalarında; ama, fakat, lakin demeden, masum ve mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu, Filistinli ve insanlığa karşı suçlarla mücadele etmek isteyen bütün hukukçularla dayanışma içinde olacağımızı, masum insanların, kadınların çocukların katledilmesini lanetlediğimizi, mazlumun kimliğine, inancına bakmadan haklarını savunacağımızı, yine zalimin kimliğine ve inancına bakmadan karşısında olacağımızı, Milletimize ve bütün dünyaya ilan ediyoruz…”







Paylaş:

Üst